Bipolar Bozukluk Nedir?
Bipolar kelime olarak iki kutup anlamına gelmektedir. (İki Uçlu Bozukluk, Manik Depresif Bozukluk) Manik depresif hastalık adıyla da bilinen Bipolar Bozukluk, bireyin duygudurumu, enerjisi ve işlevselliğinde alışık olmadık dalgalanmalara neden olan bir beyin hastalığıdır. Bipolar Bozukluk (BB) belli bir düzen olmaksızın yineleyen mani, hipomani, depresyon ya da karma görünümlü duygudurum dönemleri ile karakterize, kronik seyirli, mesleki, ailesel ve sosyal alanlarda işlevsellikte belirgin bozulmaya yol açan bir duygudurum bozukluğudur.
Bazı kişiler depresyona ya da maniye daha yatkın olurken bazı kişilerde belirtiler, iki uç duygudurum arasında gidip gelme (karma epizot) şeklinde olabilmektedir. Toplumda her 100 kişiden 1-2’sinde görülen bipolar bozukluk, sıklıkla genç erişkinlikte 15-35 yaş aralığında ortaya çıkan, kadın ve erkekte eşit olarak görülen bir rahatsızlıktır.
Bipolar Bozukluk Belirtileri Nelerdir?
Manik Dönem ve Belirtileri
Manik dönem, bipolar bozukluk hastalarının aşırı neşeli, coşkun ve dürtüsel davrandıkları döneme verilen isimdir. Bipolar hastası için en riskli dönemlerden birisidir. Çünkü manik dönem içerisinde kişinin otokontrolü neredeyse sıfıra iner ve kişi çok aşırı, fevri davranışlar sergileyebilir. Mani belirtileri şunlardır:
Artan cinsel istek;
Uykunun azalması; kişinin çok az uyumasına rağmen enerjisinin aşırı olması;
Aşırı neşeli ruh hali;
Halüsinasyon ve sanrılar;
Kişinin benlik algısında artış yaşanması. Örneğin; kişi kendini peygamber, devlet başkanı vs. sanabilmektedir.
Konuşma hızının artması, konuşurken sürekli konudan konuya atlamak;
Aşırı para harcama;
Alkol, kumar, madde kullanımına merak salınması;
Dikkatte azalma;
Duyularda keskinlik ortaya çıkması;
Doğru-yanlış algısının bozulmaya uğraması, kişinin sadece dürtüsel davranması.
Hipomani Dönemi ve Belirtileri
Hipomani dönemi, manik faz kadar şiddetli olmasada kişinin yoğun bir enerji, üretkenlik ve coşku içerisinde bulunduğu döneme verilen isimdir. Hemen hemen manide görülen bütün belirtiler, hipomanide de daha hafif şekilde görülmektedir. Yalnızca manik dönemdeki gibi kişinin doğru ve yanlışı değerlendirebilme yetisinde herhangi bir bozukluk olmaz, kişi gerçeklik algısını kaybetmez. Hipomanik dönemde bulunan kişide uyku ihtiyacı oldukça azalır, günlük aktivite süresi-miktarı artar ancak kişide çoğunlukla yorgunluk belirtileri görülmez. Hipomanik bir kişinin üretkenliği artar, hipomanide olduğu her saniye kendisine planlar hazırlayarak yeni işlere atılabilir, aynı anda birden fazla işle meşgul olabilir. Okul ve meslek hayatındaki başarı bir anda artış gösterebilir. Konuşkanlık artar, sosyal çevre bir anda gelişir.
Depresyon Dönemi ve Belirtileri
Bipolar bozuklukta görülen depresyon dönemi, bir diğer duygudurum bozukluğu olan majör depresyondan oldukça farklı olabilmektedir. Bipolar bozukluk depresyonunda sebebe bağlı olmaksızın çökkünlük ve suçluluk duyguları olabilirken, majör depresyon travmatik nedenlere veya farklı sebeplere bağlı olarak keyifsizlik ve davranışlarda yavaşlamalara yol açabilmektedir. Ayrıca majör depresyon bozukluğun tedavisinde antidepresan özellikli ilaçlar kullanılırken, bipolar bozukluk depresyonunun tedavisinde antidepresan kullanımı manik döneme neden olabileceğinde tercih edilmemektedir. Bipolar depresyon belirtileri şunlardır:
Uyuyamama veya çok uyuma, sık sık uykudan uyanma gibi uyku bozuklukları;
İştahtan kesilme veya aşırı iştah artışı;
Dikkat eksikliği, hafızada zayıflama, odaklanma ve konsantrasyon güçlüğü;
Mutsuz, keyifsiz ve üzgün hissetme;
Çaresizlik hissi;
Suçluluk hissi;
Boşluk hissi;
Değersiz hissetme;
Kendine zarar verme ve intihar düşünceleri;
Düşünce hızında, konuşmada ve hareketlerde yavaşlama;
Cinsel istekte azalma;
Somatik ağrılar ve/veya psikojenik kökenli sindirim problemleri;
Enerji kaybı;
Sürekli ağlama hissi, ağlama krizleri veya hiç ağlayamama
Psikiyatrik bozukluklar içinde en sık görülenlerinden biri olan bipolar bozukluk, tedavi edilmediğinde önemli yeti yitimine neden olmakta ve kişinin yaşam kalitesini bozmaktadır. Bipolar bozukluğu erken tanımak ve uygun tedaviyi vermek, hastaların yaşam kalitesini ve sosyal işlevselliğini arttıracaktır.
Bipolar Bozukluk Nedenleri
Yapılan araştırmalar sonucunda bipolar bozukluk nedenleri arasında genetik faktörlerin yer aldığı bilinmektedir. Genetik olarak bipolar bozukluk hastalığına yatkın olan kişilerin yaşadığı stresli bir hayat bu hastalığı tetikleyebilmektedir. Genetik yatkınlığın yanı sıra beyin gelişimi ve beyin hücreleri arasındaki iletişimi sağlayan nörotransmitterlerdeki değişikliğin de bipolar bozukluğa neden olduğu düşünülmektedir. Aile bireylerinde bipolar hastalığı olan kişilerde bipolar bozukluğun ortaya çıkma olasılığı olduğu bilinmektedir.
Bipolar Bozukluk Tedavisi
Bipolar bozukluk kişiden kişiye alt tip, şiddet, yoğunluk ve sıklık açısından farklılık göstermektedir. Bipolar bozukluk tedavisinde, akut alevlenme dönemlerinin tedavisi ve koruma tedavisi olmak üzere iki aşamalı tedavi şekli söz konusudur. Bipolar bozuklukta atak tedavisi, modern tıbbın başarıyla tedavi edebildiği, hastanın zaman zaman geçirdiği manik veya depresif atakların tedavisidir. Atakların tekrarlama riskine karşı planlanan koruyucu tedaviyle de, atak sıklığının azalması, hasta tekrar mani veya depresyon geçirse bile bunların hafif olması ve kısa sürmesi sağlanmaktadır. Koruyucu tedavide valproik asit, lityum gibi duygudurum düzenleyici ilaçlar kullanılmaktadır. Uzun dönemde koruyucu tedavinin sürdürülmesi gerekmektedir. Duygudurumu dengeleyen ilaçlar ile birlikte destekleyici psikoterapi ve psikososyal terapilerin uygulanması bipolar hastalığının kontrolü açısından çok önemlidir.